21 Ocak 2012 Cumartesi

Beyrut'ta 2.gün

Jeita – Harissa – Byblos
Biz bu turu Beyrut'a geldiğimiz turizm firması ile yapmadık. Kendimiz otelin resepsiyonu aracılığı ile ''Allo Taxi'' firmasından araç kiraladık ve kendi kafamıza göre hareket ettik,sabah erken hareket ettik, iyi de ettik zira Jeita ve Harissa'da bilet alırken sıra oluyor. Merkezden araba ile takribi yarım saatlik bir  mesafe ile Jeita'ya geldik.
Jeita,  Beyrut'un 18 km kuzeyinde ve Nahr Al Kabl vadisinde yer alıyor, dünyanın 7. doğa harikası adayı ve 2 ayrı mağaradan oluşuyor. Mağaralardan biri 9 km'yi bulan yer altı sistemi ile dünyanın en büyük sarkıtına sahip diğeri ise Lübnan'ın içme suyunu sağlayan Nahr Al Kalb ırmağının kalbini oluşturan Alt Mağarası.  Bu mağarada sala benzer bir taşıtla kısa süreli, gizemli bir tur yapma  şansınız var, bu çocukların çok hoşuna gidiyor. Görülmeye değer bir doğa harikası.
Harissa'ya, Beyrut'un sayfiye yerlerinden Jounieh'den teleferikle çıkılıyor ve buradan Jounieh koyu kuşbakışı izleniyor. Tek espri kuşbakışı manzara mı , tabiki hayır. Benim gibi yükseklik korkusu ve panik atağı olan biri için tam bir macera. Önce güzel bir sıraya giriyorsunuz, kalabalık mı kalabalık. Sizi alıyor bir düşünce. Küçücük maximum 4 kişinin sığdığı renkli kabinler. Biri geliyor biri gidiyor. Lunapark gibi....
Dakika tutuyorum, gözüme bir kabin kestiriyorum tepeye çıkana kadar kaç dakikada çıktığını tutuyorum 5-6 dk. Bana göre uzun bir süre ya elektrikler kesilirse, düşünmek bile istemiyorum ama kaçamam. Bir yanım binmek istiyor diğer yanım korkuyor. Yaklaşık 20 dakika kendime işkence ettikten sonra biz dört kişi biniyoruz, ben hemen yüksekliğe arkam dönük olacak şekilde pozisyon alıyorum ama beklediğim gibi olmuyor. Elektrikler kesilmiyor, yağmur yağmasına rağmen çok sallamıyor, güle oynaya yukarıya çıkıyoruz.
Manzara müthiş, elleri açık , şehri kutsayan heybetli bir Meryem Ana Heykeli bizleri bekliyor. Fotoğraflar çekiliyor, manzara seyrediliyor sonra tekrar bir yarım saat beklendikten sonra tekrar dönülüyor. Benim için Harissa, telefrik ve korkuyu yenmek demek. Karnımız artık yavaş yavaş acıkmaya başladı ve turun son durağı olan Byblos'a hareket ediyoruz.
Byblos, Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alan antik bir kent ve Beyrut'a 40 km uzaklıkta. Fenike dönemine ait Büyük Tapınak,Obeliskli Tapınak,Bealtis Tapınağı ve Haçlılar döneminde inşa edilen Byblos Kalesi bulunuyor.O kadar açız kigezmeyi erteleyip hemen yemek için ''Pepe Balık ''a kendimizi atıyoruz. Önceden rezervasyon yaptırmıştık, hava limonata gibi dışarıda oturuyoruz , dostlarımızla beraberiz. Daha başka Allah'tan ne isteriz ki. Yemekten sonra dar sokaklarda dolaşıyoruz, günbatımını fotograflıyoruz , harika bir gün geçirdik. Yorgun bir şekilde arabaya biniyoruz herkes şekerleme modunda , akşam ve bayram trafiği de İstanbul'u aratmayacak yoğunlukta. Ben yolda  oyun bozanlık yapıyorum, ertesi gün son günümüz ve planlanan Baalbek turuna katılmak istemediğimi ve Beyrut'u yavaş çekim tekrar içime sindirmek istediğimi söylüyorum galiba arkadaşlarında Baalbek'e gitmek gözlerinde büyüyor ve biz 3. ve son günü Beyrut merkezde geçiriyoruz.
Baalbek, gidip görmedik fakat kısa bir bilgi aktarmak isterim. Unesco Dünya Koruma listesinde ve Beyrut'a 85 km uzaklıkta. İnşa edilen tapınaklar Roma Dönemi'nden kalma ve dünyanın en önemli Roma kalıntıları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder